Kayıtlar

Aralık, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Edebiyatı Somut Düşünmek

   Bugün toplumumuzda bir edebiyatçı tipi var.     Bu, önce zihinsel bir durum. Toplum, bireyin edebiyatçı kimliğine bakarak belirli bir rol üstlenmesini istiyor. Her meslek grubu için bir ideal tip oluşturulabilir ve mesleği icra eden kişiden belirli birtakım davranışlar bekleniyor olabilir. Kişinin seçtiği meslek ile kişiliği (kimlik) arasında pozitif korelasyon bulunmaktadır. Öyle ki birey, birtakım meziyetlere sahip olduğundan bir meslek ona câzip gelebilir. Sonuçta seçtiği meslekle birlikte onu o mesleği seçmeye iten sebepler güçlenirken karşıt veya nötr durumların gelişimi durabilir veya lüzumsuz olan bu meziyetler zamanla kaybolabilir.     Ben bir edebiyat öğrencisi olarak -kendimi edebiyatçı görme gereği duymuyorum- toplumun bana biçtiği bu rolden oldukça rahatsızım. Edebiyatçı ağlak, hüzünlü, karamsar, kendi iç dünyasına kapılmış bir tip olarak görülüyor. Edebiyatçı için ya tekkede ya da meyhanede olur gibi bir düşünce var. Saplantılı âşık, takıntıları olan, huzursuz kısaca bi