Edebî İzlenimlerim

   Bundan yaklaşık dört yıl önce bir gün edebiyatın kalbinin attığı İstanbul'da gireceğim edebî muhitlerin hayalini kuruyordum. 
   Başlarda gelecek planlarım arasında İstanbul'da yaşamak yoktu. Ancak özellikle lise edebiyat hocalarım beni edebî sohbet muhitlerinin hayli fazla olduğu İstanbul konusunda cesaretlendirdi. 
   Ben de üç yıl boyunca yapmam gerekeni yapıp -Istanbul'da okumak bir avantajsa bu yüzdendir- edebî muhitleri takip edip bu muhitlerde düzenlenen sohbetlere katılmaya çalıştım. 
   Bu yazı dizisini mezun olduktan sonra hazırlamak istiyordum ama İstanbul'da yaşayabilme ihtimalim olan yalnızca dört ayım kaldı. 
   Dolayısıyla kendimi edebî muhitlerde yaptığım gözlemler açısından sona yaklaşmış hissediyorum. 
   Örgün eğitim hayatımın son yılındayım. Bu, öğrenci olmayı sevmiş biri olarak çok can sıkıcı bir durum. 
   İstanbul maceram, öğretmenlik hayatımda tecrübe kazanmak içindi. Nitekim öyle de oldu. Girdiğim edebî muhitler, oralarda tanıdığım edebiyatçı ve akademisyenler bana mesleğim hakkında büyük tecrübeler kazandırdı. 
   Ne yaptığımı sorgulamaya başladım mesela. Ben ne istiyorum, toplum benden ne istiyor? Neyi, nasıl daha iyi yapmalıyım? Şiir, şair, roman, romancı, edebiyatçı, akademisyen vs. bunlar kimdir, ne iş yaparlar?.. 
   Edindiğim tecrübelerden vardığım sonuçları daha doğruyu bulabilmek adına sizlerle de paylaşmaya, yeni bir yazı dizisine başlamaya karar verdim. 
   "Edebî izlenimlerim" yazı dizisinde çıktığım bu yolculuk sırasındaki düşüncelerimi, tanıdığım insanları, edebî muhitleri, kısacası edebiyata dâir biriktirdiklerimi bulacaksınız...
   Bir ömür boyu biriktirmek dileğiyle...
   

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkülerin Söyledikleri: İki Şeye Pişman Olan Ağasarlı Cayan Hüseyin

Türk Düşüncesi: 2023 Sath-ı Mailine Girerken...

Tolgahan'ın Gözlüğü: Acı Çekmek